MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ... müdafiinin sadece sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerini temyiz ettiği tespit edilerek yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Servis şoförü olan sanığın ...'nin çalışanlarını evlerine götürmek üzere trafikte seyir halindeyken aniden önüne çıkan bir ticari taksi nedeni ile durduğu, o aracın yoluna devam etmesi üzerine yeniden hareket edecekken bu kez katılan ...'ün ticari taksisi ile önünde durduğu, yol verme meselesi yüzünden tartıştıkları, katılan ...'ün sanığın aracının ön sağ taraftaki camına vurduğu, ardından sanığın aracının üstünden geçerek inmeye çalışan sanığa tekme ve yumruklarla vurmaya başladığı, bunun üzerine aralarında çıkan kavgada katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, sanığın sinirlenerek katılana ait aracın ön kaputuna çıkarak zıplamak suretiyle zarar verdiği somut olayda;1- Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;5271 sayılı CMK'nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında 28.02.2012 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanık müdafiinin, 05.03.2012 havale tarihli dilekçesi ile yaptığı itiraz üzerine,... Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı inceleme sonucunda verdiği ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,2- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;Sanığın aşamalarda değişmeyen savunması ile tanık beyanlarına göre; ilk haksız eylemin katılan ... tarafından gerçekleştirilmesi karşısında sanık hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,Sanık müdafiinin 02.11.2011 tarihli duruşmada sanık hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen; hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.