Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25098 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14175 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanık ve yanındaki akrabalarının satış yaptıkları yer meselesi nedeni ile katılanlar ve şikayetçi ile kavga ettiği, katılan ...'ın aracına zarar verdiği somut olayda; kolluk görevlileri tarafından düzenlenen ve sanık tarafından da doğruluğu imzası ile teyit edilen 25.08.2009 tarihli tutanakta sanığın, katılan ...'a ait araca zarar verdiğinin belirtilmesi ve alınan adli muayene raporlarına göre, sanığın mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarını işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına ilişkin uygulamanın doğru olduğu değerlendirilerek bozma isteyen tebliğnamedeki bu hususa ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık ile katılanlar ve şikayetçi arasında çıkan tartışma sırasında karşılıklı olarak birbirlerini yaralamaları ile sonlanan olayda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi karşısında, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2-)Şikayetçi ...'ın, 14/10/2009 tarihli talimat ifadesinde şikayetçi olduğunu, ancak davaya katılmak istemediğini bildirmiş olmasına, vekilinin de katılma istemi bulunmamasına karşın, 23/12/2009 tarihli duruşmada verilen katılma kararı hukuki değerden yoksun bulunmakla, ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.