Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25093 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14155 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, tehditHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Sanıklardan ...'ın diğer sanık ...'a ait telefondan katılan sanık ...'u arayarak “karını sinkaf edeceğim, sen neredesin?” dediği, katılan sanık ...'un da “...'ndayım, bekliyorum” demesine rağmen sanığın ismi geçen çayocağına gitmediği, fakat bir süre sonra katılan sanığın, aracı ile sanık ...'ın işyerinin önünden geçerken her iki sanığın birlikte aracına tekmelerle vurarak zarar verdikleri, aynı günün akşamında saat 20.00 sıralarında ise katılan sanık ... ile sanık ...'ın yine karşılaştıkları, bu kez katılan sanığın sanık ...'a hitaben “Dürzü, boynuzunu tak, öyle gel” deyip, sinkaflı şekilde sövdüğü, ardından sanık ...'ın ayağının üzerinden aracı ile geçerek yaralanmasına neden olduğu somut olayda;1- Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde;Tebliğnamede soruşturma aşamasında bilgi sahibi sıfatı ile dinlenen...un katılan sanık ...'un aşamalardaki beyanlarında hiç bahsetmediği şekilde, sanık ...'ın aracının yanına gelerek ölümle tehdit ettiğini beyan etmesi nedeni ile hükmün bozulması yönünde görüş bildirmiş ise de; iddianame anlatılan kamu davasına konu tehdit suçunun sanık ...'ın telefon açarak katılan sanığı tehdit etmesi şeklindeki eylemi olduğu gözetildiğinde bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ...'un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Sanıklar hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ...'un yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;İddianame anlatımı ve mahkemenin kabulüne göre, mala zarar verme eylemine kadar yaşanan olaylar sırasında katılan sanık ...'un sanıklara karşı haksız bir eyleminden bahsedilmemesine karşın neden sanıkların lehlerine olacak şekilde TCK'nın 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edildiğinin denetime elverecek şekilde izah edilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.