MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın yokluğunda verilen 12.02.2007 tarihli mahkumiyet hükmünün, sanığın kovuşturma aşamasında belirttiği adrese tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak sanığın bu yerden ayrıldığı ve yeni adresi de bilinmediği için iade edildiği, bunun üzerine her ne kadar Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yeniden gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de, tebligat parçasında kararın nereye tebliğ edildiğinin belirtilmemesi nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilip, temyiz isteminin reddine dair 26.01.2015 tarihli ek-karar kaldırılarak yapılan temyiz incelenmesinde;Eylül 2002 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.