MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç uydurmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, şikayetçinin lojistik biriminin sorumlusu olduğu .. Şirketine ait... plakalı aracın şoförü olduğu, 21/09/2010 tarihinde sürekli yakıt alımı yapılan akaryakıt istasyonundan saat 05:48 'de araca iki pompadan toplam 1.544 TL değerinde yakıt aldığı, aynı gün saat 09:51'de yine aynı araca 1.532,02 TL tutarında yakıt daha aldığı, yapılan araştırmada, sanığın 20.09.2010 tarihinde de, aynı araca 1.391,16 TL değerinde yakıt aldığının tespit edildiği, sanığın Cumhuriyet savcısı huzurunda konuyla ilgili alınan ifadesinde, aracın yakıtını kendisinin kullanmadığını, aracı evinin yakınına park edip evine gittiğini, geldiğinde depo kapağının kırık olduğunu, kendisini işten çıkaracaklarını düşünerek hırsızlık olayını şirket yetkililerine haber vermediğini ve emniyete başvuru yapmadığını beyan ettiği ancak depo kapağında kırık bulunmadığı, araçtan hırsızlık yapıldığına dair delil bulunmadığı, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ile suç uydurma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,Sanık beyanı, şikayetçi ve tanık beyanları, tutanaklar, fatura belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun'un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Sanık hakkında suç uydurma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,Sanığın, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan ifadesi alındığı esnada, kendisini savunmak amacıyla araçtan hırsızlık yapıldığı iddiasında bulunduğu, bunun dışında şikayetçi sıfatıyla, hırsızlık suçunu ihbar edecek şekilde ifade vermediği anlaşılmakla, sanığın kanuni unsurları oluşmayan suç uyudurma suçundan beraatine karar vermek gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.