Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24854 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13931 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanık ...'ın, 03.04.2012 günü sabah saatlerinde eşiyle tartıştıktan sonra, yanına tahra denilen kesici alet ve ip alarak, katılana ait 48 adet fidanı kestiğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, katılanla aralarında bulunan duygusal ilişkinin eşi tarafından öğrenilmesi üzerine eşiyle tartıştıklarını, intihar etmek için yanına tahra ile ip aldığını, ancak intihar etmeye cesaret edemediğini, tanıkların ağladığını görmelerini istemediğinden onlardan saklandığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra, tanıkların alınan ifadelerinde, sanığı 03.04.2012 günü katılan ile kendi tarlalarının bulunduğu bölgede elinde tahra ve iple gördüklerini, sanığın o sırada kendilerine intihar etmek için orada olduğunu söylediğini beyan etmeleri, yine, katılanın soruşturma aşamasında alınan ilk ifadesinde, 15.04.2012 tarihinde tarlasını kontrol ettiğinde herhangi bir anormallik göremediğini belirtmesi ve tanıkların sanığı gördüğü tarih ile kesilme olayının anlaşıldığı tarih arasında 18 günlük sürenin bulunduğu da dikkate alındığında, bu süreç içerisinde fidanların kesildiğinin hiç kimse tarafından fark edilmemesinin hayatın olağan akışına ters düşmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı gerekçelerle mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.