Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24841 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13757 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda;... Jandarma Komutanlığı tarafından . ve ... köyleri arasında muhtemel hırsızlık olaylarının önlenmesi amacıyla önleyici kolluk devriyesi icra edildiği sırada devriyenin, gece vakti saat 23:00 sıralarında karakola dönüşe geçtikleri sırada .. yolu üzerinde park halinde... plakalı... marka beyaz renkli bir aracın görüldüğü, aracın durumundan şüphelenilmesi üzerine gece görüş cihazları ile çevrede yapılan inceleme sırasında karayolunun 100-150 mt yakınından geçen .. A.Ş'ye ait havai telefon kablolarının olduğu bölgede iki şahsın kabloları kesmekte olduğunun görülmesi üzerine sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in yakalandıkları, araştırma neticesinde 19 direk arasında kalan kablonun değişik yerlerinden kesildiği, yaklaşık 500 mt'lik kablonun yerde parçalanmış olarak durduğu, diğer kabloların ise bir kısmının zemine doğru eğildiği, bir kısmının ise direklerde sarkık vaziyette olduğu, 11 adet direğin de zarar gördüğünün tespit edildiği, atılı suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.1-Sanık hakkında mala zarar verme ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca, hapis cezası ertelenen sanık için, aynı kanunun 53/1-c. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nın 53/1-c. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,3-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde,Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuk hakkında ki kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden infazı kısıtlar şekilde “mahkum olduğu cezanın yarısı kadar olmak koşuluyla kitap okuma” tedbirine çevrilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.