Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24811 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6461 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Katılan ...’in sanıklara ait işyerini kiraladığı, daha sonra kira parasını ödeyememesi üzerine suç tarihinde sanıkların, katılanın cafe olarak işlettiği iş yerinin elektrik şalterini indirdikleri ve kapı kilidini değiştirmek suretiyle içeride dolapta bulunan bir kısım gıda maddelerinin bozulmasına neden oldukları ve bir kısım eşya ile gıda maddesini içeriden alıp dağıttıkları, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle haklarında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.320TL vekalet ücretinin katılandan alınarak sanıklara verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.