Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2479 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23975 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi ihmal, nitelikli dolandırıcılıkHizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm ise katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:.... Barosu avukatlarından olan sanığın, 29.09.2003 tarihli vekalet akdi ile katılan kurumun, ....de bulunan 1..... Müdürlüğü faaliyet alanı içerisinde bulunan icra takibi ve davalarını takip etmek için vekilliğini üstlendiği, katılan kurum vekili sıfatıyla, davalı .... hakkında .... Hukuk Mahkemesinin 2005/75 (birleşmeden sonra 2005/112) esasına kayden açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti davası sonucunda verilen ret kararı gereğince davacı katılan idarece yatırılan 975 TL kamulaştırma bedelini 23.03.2007 tarihinde çekmesine rağmen katılan şirkete vermeyerek uhdesinde tuttuğu, katılan kurum vekili sıfatıyla, ..... Hukuk Mahkemesinin 2004/209 (bozmadan sonra 2006/121) esasına kayden açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti davasının, 13.07.2006 tarihli duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmayarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, yasal süresi içerisinde de yenilemeyerek mahkemesince 02.11.2006 tarih ve 2006/195 sayılı davanın açılmamış sayılmasına dair kararın verilmesine sebebiyet verdiği, yine katılan kurum vekili sıfatıyla .... Hukuk Mahkemesinin ......esasına kayden açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti davasının 26.05.2005 tarihli duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmayarak .... Muhakemeleri Kanunu'nun 409/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, yasal süresi içerisinde de yenilemeyerek mahkemesince 22.09.2005 tarih ve 2005/709 sayılı davanın açılmamış sayılmasına dair kararın verilmesine sebebiyet verdiği yine katılan kurum vekili sıfatıyla davalı ..... hakkında ..... Hukuk Mahkemesinin 2003/772 (bozmadan sonra 2005/425) esasına kayden açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti davası sonucunda verilen 25.10.2005 tarih ve 2005/675 sayılı karar gereğince davalıya daha önceden fazladan ödenmiş olan 1.444,92 TL kamulaştırma bedelini, yasal faizini eksik hesaplayıp davalı vekilinden 1.835,02 TL olarak tahsil edip müvekkili şirkete 1.860 TL ödeyerek katılanın 341,06 Türk Lirası zarara uğramasına sebebiyet verdiği ayrıca katılan kurum tarafından vekalet akdini yenilememesi nedeniyle 29.09.2007 tarihinde vekilliği sona erdiği halde, alacaklı katılan vekiliyle takip ettiği icra takibi dosyalarından toplam 5946,3 TL tahsil etmesine rağmen katılan kuruma vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu şekilde atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;1-Görevi ihmal suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, katılan şirket vekili sıfatıyla, kayden açtığı (...... Hukuk Mahkemesinin 2004/209 (bozmadan sonra 2006/121) ve ..... Mahkemesinin 2003/651) kamulaştırma bedelinin tespiti davaları duruşmalarına mazeret bildirmeksizin katılmayarak, yasal süresi içerisinde de yenilemeyerek davaların açılmamış sayılmasına dair kararın verilmesine sebebiyet verdiği bu eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin düşük ceza verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin, sanığın ise herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunlarından kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin düşük ceza verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin, sanığın ise herhangi bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,a-Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,b- Sanık tarafından yargılama sırasında bir kısım ödemeler yapıldığının anlaşılması karşısında, katılan veya vekiline 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulup sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.