Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24775 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11793 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın, katılanın işletmeciliğini yaptığı ... isimli işletmeden 25/04/2010 tarihinde ... plakalı aracı kiraladığı, tarafların birbirleriyle örtüşür beyanlarından aracı uzatmalarla birlikte 27/04/2010 tarihinde iade edilmesi gerekirken sanığın aracı sahibi olan katılana teslim etmeyerek üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği oluş ve dosya kapsamından anlaşılmakla mahkemenin sübutu kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sözleşmede dönüş tarihi yazılmasa dahi tarafların beyanlarından aracın iki gün için kiralandığının buna göre dönüş tarihinin 26/04/2010 olduğu ve sanığın “aracı ...'e teslim ettim” şeklindeki beyanı kabul edilse dahi ...'in katılanın işlettiği rent a car dikkanı ile bir ilgisinin olmaması karşısında dinlenmesinde zorunluluk bulunmadığından bu hususlardan bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''30 gün'', ''25 gün'' ve ''500 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla '' 5 gün '', '' 4 gün '', '' 80 TL '' adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.