MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : Mahkumiyet , beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, olay tarihinde ... plaka sayılı aracı kullanmakta olduğu, katılan ...'ın kullandığı ... plaka sayılı araç ile trafik kazasına karıştığı, katılan ...'ın aracı ile kaçmaya yeltendiği, bunun üzerine; sanığın, sopa ile vurarak katılanın aracına zarar verdiği, aynı şekilde katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve iyileşecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda;1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede; Sanığın sopa ile katılana ait minübüsün ön camına vurduğu ve kırdığı bu şekilde mala zarar verme suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanık savunmasında katılanın hatalı olduğunu, kendisine hakaret ettiğini buna duyduğu kızgınlıkla araca sopa ile vurduğunu açıklasa da sanığın aracında bulunan tanık ...'ın hakaret duymadığını açıklaması, her iki sanığın da araçlarıyla aynı yönde Yatağan'a doğru gittikleri, katılana ait minibüsün ön tarafda olması, benzin almak için sol sinyali vererek sola dönmesi, arkada seyreden sanığın da önündeki minübüse göre dikkatli şekilde hareket etmesi gerekirken kendisi de sol şeriite devam ederek önündeki minübüsün sol ön tamponuna çarpması, dolayısıyla sanığın kusurlu olması, bu durumun 11.12.2009 tarihli kaza tutanağında da katılanın kusurlu olmadığının izahıyla tespit edilmesi karşısında; tebliğnamedeki haksız tahrik uygulanmaması nedeniyle bozma istiyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, ONANMASINA, 2-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;Sanığın, sopayla katılana vurduğu yönünde tanık beyanı ve rapor bulunması karşısında yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yerine yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.