Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 247 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10165 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıklardan ...'in, telefonla görüştüğü katılan'a kendisini ... olarak tanıtarak 28 yaşında ve bekar olduğunu söyleyerek katılanla arkadaşlık etmeye başladığı, daha sonra da annesinin hasta olup tedavi gördüğünü, evlerinin yandığını, mağdur durumda olduklarını beyan ederek değişik tarihlerde katılandan para istediği, Şengül'ün annesi olan diğer sanık ...'ın ise, zaman zaman kızının katılanla yaptığı telefon görüşmelerde, "Allah seni bizim önümüze çıkardı, Allah senden razı olsun" şeklinde konuşmalar yaparak katılanın kendilerine inanmasını sağladıkları, evleneceği konusunda sanık ...'e güvenen katılanın, muhtelif tarihlerde sanıklara toplam 19.350 TL gönderdiği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda,1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;Sanığın, kızı olan diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;Sanık ...'ün 3 çocuklu olmasına rağmen, katılan'a bekar ve isminin ... olduğunu, annesinin tedavi gördüğünü, evlerinin yandığını, mağdur durumda olduklarını beyan ederek, evlenmeye ikna ettiği katılandan, değişik tarihlerde toplam 19.350 TL haksız menfaat sağlamak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.