MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Adli emanetin 2009/60 sırasında kayıtlı eşya hakkında mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca bir çok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır. Somut olayda; 13/11/2008 tarihi itibariyle "ödemeden men talimatı" bulanan suça konu 15/11/2008 keşide (17/11/2008 ibraz) tarihli, 2500599 seri no'lu, 5.000 TL bedelli, hamiline düzenlenmiş, ... Et...Ltd. ticari ünvanlı şirketin (şikayetçi ... yetkili müdürü olduğu) .... Şubesi nezdinde bulunan hesabından üretilmiş çek yaprağını boş olarak bir şekilde ele geçiren sanığın, 19/06/2009 tarihli ekspertiz raporuna göre, sahte keşideci imzası atıp, birinci ciranta sıfatıyla cirolayarak, aldığı mal bedeli karşılığı olarak mağdur Kenan'a verip haksız yarar sağlaması eylemlerinin "nitelikli dolandırıcılık"; "resmi belgede sahtecilik" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;1-"Resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen "mahkumiyet" hükmüne yönelen sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-"Nitelikli dolandırıcılık" suçundan verilen "mahkumiyet" hükmüne yönelen sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma-kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında TCK'nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunacak adli para cezasının elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gözetilip temel adli para cezasının 500 gün yerine 100 gün olarak tayin edilip TCK'nın 168.maddesi gereğince 1/2 indirim yapılıp 250 gün olarak belirlenerek günlüğü 20 TL hesabı ile 5000 TL adli para cezasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1-nolu bendinin birinci paragrafındaki "100" ikinci ve üçüncü paragraflarının hükümden çıkartılması ve birinci paragrafındaki "100", dördüncü paragrafındaki "5000" rakamlarının çıkartılarak yerlerine "500" ve "250" rakamları yazılmak ve TCK'nın 53.maddesinin uygulandığı paragraftan önce gelen bir paragrafa "Sanığa verilen gün para cezasının, şahsi ve sosyal durumu, geliri, ailevi sorumluluğu, paranın satın alma gücü ve ekonomik değeri nazara alınarak TCK'nın 52/2.maddesi uyarınca beher günü takdiren 20 TL üzerinden paraya çevrilmek suretiyle sanığın netice itibariyle 1 yıl 6 ay hapis ve 5000 tl adli para cezası ile cezalandırılmasına," paragrafı yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.