Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24636 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13185 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar verme, nitelikli hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bally gibi (uçucu madde) bağımlısı olduğu ileri sürülen suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun, gece vaktinde ... İlköğretim Okulu binasına girip, orta kattaki müdür odasının ahşap kapısının üst camını kırması, kapıda zorlama izleri bırakması ve bu odadaki suça konu modemler ile güvenlik kamerası kaydedici cihazını alarak okuldan ayrılması eylemlerinin "nitelikli mala zarar verme"; "nitelikli hırsızlık" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 50/1c madde hükmüne göre "en az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye" seçenek yaptırımının, 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi nazara alınmadan TCK'nın 50/6.maddesinin tatbik edileceği ihtarında bulunulması,Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarının 2 nolu ana başlığının dokuzuncu paragrafı ile 3 nolu ana başlığının beşinci paragrafının (TCK'nın 50/6.maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafların) hükümlerden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.