Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24545 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11113 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.... Sanayi Ticaret Limited Şirketinin yetkilileri olan mağdurlar ... ve ... iş yerine gelerek kendisini ... Müdür Yardımcısı olarak tanıtan sanığın, ... Müdürlüğünde bulunan ve tonaj fazlası ürünlerin ihalesi ile kendisinin ilgilendiğini, magdurların bu ürünlerle ilgilenip ilgilenmeyeceğini sorduğu, mağdurların duruma inanarak kabul etmesi üzerine birlikte ... Müdürlüğüne sözde boruların satın alınması amacıyla geldikten sonra vezneye para yatırma bahanesiyle mağdurlardan 3.000,00 TL para alarak olay yerinden ayrılmak suretiyle haksız menfaat temin ettiği, böylece dolandırıcılık suçunun sanık tarafından işlendiğinin iddia edildiği olayda; mağdur anlatımları, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunması parmak izi incelemesi neticesinde alınan ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “10 gün”, “3 gün” '' 2 gün'' ve “40 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” , “1 gün” ''1 gün'' ve “20 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.