Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24491 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12127 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, tehdit, kasten yaralamaHÜKÜM : Beraat, mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında kasten yaralama, tehdit ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet ve beraat, sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen beraat, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat, sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararlarının temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Katılan sanıklar ... ile ... arasında önceye dayalı husumet olduğu, katılan sanık ..., katılan sanık ... telefon ile arayarak "seni ben döveceğim,iki,üç tokat vurayım sana" demek suretiyle şüpheli ... tehdit ettiği, sonrasında lokantada karşılaştıkları, katılan sanık ... ...,..., ... ve ... bulunduğu masaya gelerek masanın üzerinde bulunan rakı şişesini alarak katılan sanık ...'a vurmak istediği ancak araya girenler tarafından engellendiği, bunun üzerine masada bulunan sanık ... ve sanık ...'ün yaralama kastı ile ...,'nın ellerinden tuttukları ve diğer sanıklar ... ve ...'un katılan sanık ...'i yaralamak kastı ile üzerine yürüdükleri, sanıklardan ...'ın "Haymananın delikanlısı biziz" demek suretiyle ...'i tehdit ettiği, sanık ... da "sen daha ölmedin mi seni öldürüreceğim" diyerek ... tehdit ettiği, akabinde sanık ... cebinden çıkardığı bıçak ile katılan sanık ...'e vurmak istediği ancak orada bulunanların araya girmesiyle vuramadığı, tarafların orada bulunanlarca lokantanın dışına çıkarıldığı, sanık...'un dışarı çıktıktan sonra sonra üzerinde bulunan bıçak ile taksi durağına yöneldiği orada katılan sanık ...'in kardeşi sanık ... ile karşılaştıkları, sanık ...'in orada bulunan sanıklar ... ve ...'e küfür etmek suretiyle hakaret ettiği, sanık...'un da elinde bulunan bıçak ile katılan sanık ...'e yöneldiği ve ona vurmaya çalıştığı bıçağın katılan sanık ...'in ayakkabısına denk geldiği ve ayakkabısının kesildiği, bu sırada katılan sanık ...'in kardeşi ...'e ait olan araca bindiği, sanık ...'un araca da vurmak suretiyle zarar verdiği iddia olunan olayda, sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında kasten yaralama, tehdit ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet ve beraat, sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen beraat, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat, sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken 5237 Sayılı TCK'nin 106/1-1. cümlesi yerine, aynı kanunun 86/2 maddesinin uygulama maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası, sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde 125/4 maddesi uyarınca aleniyet nedeniyle artırım yapılırken uygulama maddesinin gösterilmemesi mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanıklar ..., ... müdafii, sanık ...'un temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen beraat kararlarının temyiz incelemesinde;Sanığın hüküm tarihinden sonra 28.03.2014 tarihinde vefat ettiğinin UYAP'tan temin edilen 24.04.2015 tarihli nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilemeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ..., ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.