Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24488 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12125 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, tehditHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında; sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında mala zarar verme ve tehdit suçundan verilen beraat kararlarının temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Sanıkların, katılanın işletmekte olduğu laboratuvarın alt katında bulunan konfeksiyon dükkanının işleticileri oldukları, sanıkların katılandan işyerinin ön cephesinde bulunan reklam tabelası ve klimasını kaldırılmasını istedikleri, katılanın kabul etmemesi üzerine sanık ...'in, müştekinin işyerine gelerek bu konuda katılan ile tartıştığı ve katılana "Tabelayı ve klimayı kaldırmazsanız çok kötü olur, erkeksen kaldırma sen kaldırmazsan ben kaldırmasını bilirim" şeklinde tehdit ettiği, iki gün öncesinde de diğer sanık ...'in katılanın işyerine gelerek, aynı şekilde katılanı tehdit ettiği, sonrasında katılanın sabah işyerine geldiğinde reklam panosunun sökülerek dükkanının giriş kısmına konulmuş olarak bulduğu, tekrar ücret ödeyerek yerine astırmak zorunda kaldığı iddia olunan olayda;1-Sanık ... hakkında mala zarar verme ve tehdit suçundan verilen beraat kararları yönünden;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararı yönünden;a-Sanığın binanın ön cephesinde tadilat yaptığı sırada katılanın iş yerine ait tabelaya zarar vermeden söküp dükkanın giriş kısmına bırakması şeklinde gerçekleşen eylemde zarar verme kastının ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde tartışılmadan dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,b-Kabule göre de; etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için uğranılan zararın tazmini yeterli olduğu ve sanığın tabelanın yeniden montajı için ödenen 118 TL'yi ödemek istediğini ancak katılanın 118 TL'yi kabul etmediği, sanığın 118 TL'yi ödemeye hazır olduğunu mahkemeye bildirmesine rağmen, mahkemenin zarar miktarını geniş yorumlayarak, sanığa zararı tazmin etme imkanı tanımadan, hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.