Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24448 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11185 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Şikayetçiler ..., ..., ... ve ...'in petrol istasyonuna sanık ...'ı bulmak ve adresini sormak için girdikleri, bunun üzerine Jandarma görevlilerince durumdan şüphelenildiği ve şahısların takip edildiği, buluşacakları noktaya gelindiğinde ...'ın jandarmayı görünce kaçtığı ve daha sonra yakalandığı, ne işi olduğu sorulduğunda şahsın arkadaşı diğer sanık ... nin annesi sanık ... araçta bulunan şahısların antika altın para almak için geldiklerin beyan etttiği, bunun üzerine, jandarmanın durumu Cumhuriyet savcısına bildirdiği ve alınan talimat gereğince şikayetçilerle beraber sanık ... evine gittikleri ve dışarıda bekledikleri, bu esnada sanık ... ve şikayetçilerin eve girdikleri sanık ... antika parayı şikayetçilere verirken jandarma tarafından yakalandığı, ele geçirilen paraların ... Müdürlüğünce incelendiği ve tanzim edilen 22.02.2009 tarihli rapora göre taklit olduğunun anlaşıldığı, böylelikle sanıklar ..., ... ve ...'nin şikayetçileri dolandırmaya teşebbüs ettikleri gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,Kabule göre de; beraat kararı verilmesine rağmen paranın akıbeti hakkında karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.