Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24391 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11259 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Müşteki ... Gıda Pazarlama Şirketi'nin yetkilisi olduğu, sanığın da bu şirkette satış elemanı olarak çalıştığı, sanığın şirkette çalıştığı dönemde sattığı mallara karşılık ... Gıda Tic. Paz. ait olduğunu belirttiği 875 TL, ... Markete ait 500 TL, ... Gıdaya ait 542.50 TL ve 1.006 TL, ... Gıdaya ait 624 TL ve 625 TL toplam altı adet senedi ... Gıdaya verdiği ancak sanığın verdiği bu senetlerin belirtilen işyerleri tarafından düzenlenmediği, sanığın ayrıca şirkete ait değişik işyerlerine sattığı malların karşılığı olan 10.116 TL tutarındaki parayı kendi uhdesinde bulundurup çalıştığı şirkete vermediği ve bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapılan incelemede,5271 Sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 Sayılı CMK' nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan incelemede,Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;a-Sahtecilik suçlarında belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığını ve resmi ya da özel nitelikte olup olmadığını belirlemek görevi mahkemeye ait olduğundan, suça konu belgelerinin aslı getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve gerekçeli kararda aldatma yeteneğinin ve suç unsurlarının tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini ile suça konu belgelerin aslının denetime olanak vermesi bakımından dosya içerisinde bulundurulması gerektiği gözetilmeyerek hüküm kurulması, b-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.