MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda;sanık ...'in nakliye işi yapan kamyon şoförü olduğu, Sakarya ilinde faaliyet gösteren katılan ... ait ... Nakliyat isimli firmanın aracılığı ile katılan İbrahim'e ait ... Ambalaj şirketinden yüklediği paletleri ... ili ... ilçesinde faaliyet gösteren ... Fabrikasına götürmek üzere anlaştığı, gerekli irsaliye belgesinin düzenlendiği ve malların sanığa teslim edildiği, sanığın ... ilçesine ... fabrikasına götürdüğü paletlerin teslim alınmaktan imtina edildiğini öne sürerek katılanların rızası dışında bu yükü boş bir araziye boşalttığını beyan ettiği ancak katılanların ısrarlı ve birbirleri ile tutarlı beyanlarına göre malın fabrika yakınındaki boş araziye boşaltılmadığı, sanığın malları alıp götürdüğü ve malların nerede olduğunun bilinmediği, sanığın bu şekilde kendisine teslim için tevdi edilen malları teslim amacı dışında kullanarak üzerine atılı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği yönünde mahkemenin sübutu kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,2- Adli para cezası tayin edilirken uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 223/6.maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "120 gün", "100 gün" ve "2000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün", "80 TL" adli para cezası ibarelerinin ve hüküm fıkrasının adli para cezasına ilişkin kısma gelmek üzere “TCK'nun 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.