Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24300 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12193 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Hırsızlık suçu, bir başkasının taşınır malının, rızası olmaksızın alınması ile oluşur. Rızanın geçerli olabilmesi için bulunması gereken koşulların varlığı hâlinde zilyedin rızası bir hukuka uygunluk nedeni teşkil edecek ve suç oluşmayacaktır. Failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen temini şart değildir. Bu yarar, maddi veya manevi olabilir. Almak fiilinden maksat, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesidir. Bu tasarruf olanağı ortadan kaldırılınca suç da tamamlanır.Sanıklar ve suça sürüklenen çocukların suç tarihinde kapatılan Kandıra Cezaevi binasının dış bahçesindeki tel örgülerini hurda değeri nedeniyle keserek çalmak istedikleri sırada polis tarafından yakalandıkları olayda;1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Suça sürüklenen çocuk müdafiinin yüzüne karşı tefhim olunan 01/02/2012 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, suça sürüklenen çocuğun yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 11/04/2012 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;5271 sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 Sayılı CMK'nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,3- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,4- Suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Suça konu tel örgüleri hırsızlık amacıyla alırken zorunlu olarak koparmak suretiyle, çalınmak istenen malın aynına zarar vermekten ibaret eylemin, bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen kişiler hakkında aynı Kanun’un 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.