Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24295 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12197 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızılık, Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Hırsızlık suçu, bir başkasının taşınır malının, rızası olmaksızın alınması ile oluşur. Rızanın geçerli olabilmesi için bulunması gereken koşulların varlığı hâlinde zilyedin rızası bir hukuka uygunluk nedeni teşkil edecek ve suç oluşmayacaktır. Failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen temini şart değildir. Bu yarar, maddi veya manevi olabilir. Almak fiilinden maksat, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesidir. Bu tasarruf olanağı ortadan kaldırılınca suç da tamamlanır.Suça sürüklenen çocukların ... İl Özel İdare Aile Kantininin giriş kapısını kırıp içeriden 4000 TL' lik sigara ile 10 TL bozuk parayı çaldıklarının iddia edildiği olayda,A-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, B-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Beraat hükmü verilen suça sürüklenen çocuk hakkında yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılması yerine tahsiline karar verilmesi suretiyle CMK’nın 325 ve 327. maddelerine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından “550,83 TL S.S.Çocuk ... tahsili ile hazineye irad kaydına” cümlesinin tamamen çıkartılarak yerine, “550,83 TL yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına” cümlesi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, C-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152. maddenin birinci fıkrasında yer alan "altı " ibaresi " dört" ve ikinci fıkrasında yer alan " iki " ibaresi " bir" şeklinde değiştirilmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki teşdit ve artırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu yasa değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden  değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-24/09/2010 tarihli celsede şikayetçinin zararının kısmen karşılandığını ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rıza gösterdiğini beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme eyleminden dolayı şikayetçinin zararını kısmen veya tamamen karşılayıp karşılamadığı açıklattırılarak sanık hakkında TCK’nın 168. maddesi uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılmadan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.