MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınmasıHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılanın Sultan sucukları fabrikasının sahibi olduğu, sanık ...'ın katılana ait fabrikada kamyon şoförü olarak çalıştığı, suç tarihinde kamyon şoförü olarak çalışan sanığın diğer sanık ...'ı aradığı, çalışmış olduğu kamyondan mazot çekeceğini söyleyerek almak isteyip istemediğini sorduğu, sanık İbrahim'in kabul etmesi üzerine...plaka sayılı araç ile yanında boş iki tane bidon ve mazot çekmek için kırmızı bir hortum ile birlikte geldiği, sanıkların birlikte katılana ait aracın deposundan yaklaşık 61 litre mazot çektikleri,sırada katılanın gelmesi ile sanık İbrahim'in kaçtığı, böylece sanıkların hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;1-Sanık ... hakkında kurulan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;Tanık beyanları, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştirSanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun'un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık, sanık müdafii, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık, sanık müdafii, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ''180 gün, 150 gün, 150 gün, 150 gün tam karşılığı, 3.000,00 TL'' ifadelerinin yerine sırasıyla ''5 gün, 4 gün, 4 gün, 4 gün tam karşılığı 80,00 TL'' ifadelerinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında kurulan suç eşyasını satın almak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; a-Suç eşyasının sanık Yurdaer'in zilyedliğine geçmediği, eylemin sanık İbrahim'in yakıtı aracın deposundan çekmeye yardım ederek sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket edip katılana yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle suç eşyasını satın alma suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini,b-Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.