Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24153 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7977 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık ...'ın, adlı internet sitesinden ... marka deniz motoru ilanı verdiği, ilanı görerek telefonla arayan katılana kendisini ... olarak tanıtarak 6.000 TL ye anlaştıkları, ertesi gün katılanın email adresini alarak mail olarak firma ve hesap bilgilerini gönderdiği; bu bilgilerden sanığın İskenderun da olduğunu öğrenen katılanın 6.000 TL yi sanığın hesabına gönderdiği, sanığın deniz motorunu kargoya verdiğini söylemesine rağmen motorun kargo ile gönderilmediği, katılanın daha sonraki aramalarda sanığa ulaşamayarak sanığın atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde belirtilen bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.