Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23977 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9219 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Katılanın 1030 Sicil numarası ile ... Barosuna kayıtlı avukatlardan olduğu ve sanığın boşandığı eşinin boşanma davasında avukatlığını yaptığı, sanık ile eşinin ... Aile Mahkemesi nin 2005/27 Esas 2005/542 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, bu durumdan rahatsız olan sanığın boşandığı eşinin avukatlığını yapan katılanın çalışmış olduğu büronun önüne giderek katılanın burnuna vurup yaralayıp gözlüğünün kırılmasına yol açarak malına zarar verdiği oluş ve dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin sübutu kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafii ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın tek bir eylemi ile hem katılanı burnundan yaralayıp hem de gözlüğüne zarar verdiği olayda, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri gereğince sanığın yalnızca en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmsı gerektiği gözetilmeden, iki ayrı suç kabulü ile yazılı şekilde her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.