MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, tanık ... yanına giderek üzerinde oynama yapılmış altılı ganyan kuponunu tutturduğunu, 958 TL ikramiye alacağını, acil paraya ihtiyacı olması nedeniyle bedelinden daha düşük miktara kuponu kendisine bırakacağını söylediği, mağdur ganyan bayisi sahibi ... ve tanıklar ... ile ... aşamalarda değişiklik göstermeyen anlatımlarına göre, sanığın mağdur ... ile hiç karşılaşmadığı, saat 20.00 sıralarında gerçekleşen olaydan daha önce, gündüz vakitlerinde aynı altılı ganyan kuponunun mağdur ... iş yerine başka bir kişi tarafından getirildiği, mağdurun sanığı ilk defa karakolda gördüğü, tanık ... yanına ... da alarak altılı ganyan kuponunun gerçek olup olmadığını anlamak amacıyla ...'nun işlettiği bayiye gittikleri ve bayinin de Pursaklar'da benzer şekilde sahte kuponun piyasaya sürüldüğünü bildirip ödeme yapmamalarını bildirdiği somut olayda;Dairemizin 15/10/2012 tarihli ve 2011/17295 esas, 2012/43383 sayılı bozma ilamına uyulduğu halde, kararda sözü edilen eksiklikler yerine getirilmeden, ayrıca Anayasa'nın 141, CMK'nın 34/1 ve 230 maddeleri ile CMUK'nın 308/7 maddeleri hükümleri karşısında Yargıtay temyiz denetimine olanak verilmesi açısından mahkeme kararlarının gerekçeli olması sanığın lehine ve aleyhine olan delillerin tartışılarak değerlendirilmesi ve bunların gerekçeleriyle karara yansıtılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 20/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.