MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, katılan ...'e ait kaybolan nüfus cüzdanını ele geçirdiği, akabinde bu nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırıp, 04.11.2006 tarihinde ... A.Ş'ye müracaat ederek aldığı ... no'lu hat ile 394 TL, ... no'lu hat ile 312 TL, ... no'lu hat ile 677 TL,... no'lu hat ile 491 TL ve ... Müdürlüğü'ne başvurarak aldığı 231 4938 no'lu hat ile 171 TL, 231 5668 no'lu hat ile 157 TL'lik görüşme yaptığı, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek üzerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, 1- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, ekspertiz raporu, abonelik sözleşmeleri ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Özel belgede sahtecilik suçundan mağdur kurum sayısınca mahkumiyet yerine zincirleme şeklinde bir kez mahkumiyet hükmü kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;a-) Sanığın, sahte kimlikle ... A.Ş ve ... Müdürlüğü'ne müracaat edip abonelik sözleşmeleri yaparak kullanmasından ibaret eylemlerinin, nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanın kullanılarak dolandırıcılık suçlarının işlenmesi nedeniyle TCK'nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyete hükmolunması,b-) Sanığın eylemlerini, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, her bir dolandırıcılık suçu yönünden TCK'nın 43/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.