Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23851 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10523 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de;“Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır. Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.Katılan ... ile sanık ... birlikte aynı fabrikada çalıştıkları ve aynı zamanda arkadaş oldukları, sanık ... suç tarihinde katılanın cüzdanını ranzanın altında bulduğu, akabinde söz konusu cüzdanın içinde bulunan katılana ait nüfus cüzdanını, ... Bankası ve ... ait bankamatik kartları ile ... vadeli hesap cüzdanını aldığı, daha sonra arkadaşı olan diğer sanık ... ile birlikte Çorlu İlçesine gittiği, burada sanık ... tanıdığı olan market çalıştıran esnaflardan alış veriş yapmış gibi göstererek ... Bankası kartından 400 TL, ... ait kartan 750 TL aldığı, daha sonra katılanın kimliğinin üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak katılanın ...'ta bulunan hesabından diğer sanıkla birlikte 1000 TL para çektiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, 1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve ... yönelik banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;Resmi belgede sahtecilik suçuna konu sahte nüfus cüzdanın ele geçirilemediği, sanık tarafından ... ait kart kullanılmak suretiyle para çekilmediği, harcama yapılmadığı, bu nedenle sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;01.07.2008 günlü iddianameyle sadece banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açılmış olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı ve benzer kararlarında da açıklandığı üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği cihetle, iddianamede banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık olarak nitelendirilen fiillerin dışına çıkılmak suretiyle dava açılmayan özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesine aykırı davranılması,3- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve ... yönelik banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan beraat hükümleri ile özel belgede sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Sanığın, hüküm tarihinden sonra 25.12.2012 tarihinde öldüğünün UYAP'tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.