MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, ... Taah. Müh. ve Nak. Tic. Ltd. Şirketi'nin ortağı ve imza yetkilisi olduğu, bahse konu şirketin iflasın ertelenmesi talebiyle yaptığı müracaat üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/191 esas nolu dosyası üzerinden 17.04.2009 tarihli tensip kararıyla söz konusu şirket aleyhine icra takibi yapılamayacağına ilişkin tedbir kararının alındığı, bu tedbir kararına rağmen sanığın yetkilisi olduğu ... İnşaat Taah. Müh. ve Nak. Tic. Ltd. Şirketi yararına 15/05/2009 keşide tarihli ... Katılım Bankası A.Ş. ... şubesine ait M 1388040 seri no'lu 2.700 TL bedelli çeki keşide ettiği, muhtemelen yapılacak ceza soruşturmasında çeki geçersiz kılmak amacıyla çekin keşide yeri olarak da "TRB" ibaresini yazdığı, katılan şirket tarafından bahse konu çekle ilgili ... İcra Müdürlüğünün 2009/6463 esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığı sırada sanığın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/131 nolu ihtiyati tedbir kararı uyarınca aleyhlerine takip yapılamayacağı iddiasıyla itirazda bulunduğu ve icra mahkemesine de şikayette bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına, icra hakimliğince ise takibin iptaline karar verildiği, bu şekilde yetkilisi olduğu şirket hakkında mevcut tedbir kararını kullanarak piyasaya karşılıksız çek sürmek suretiyle haksız menfaat elde ettiğinin iddia olunması karşısında, eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde düzenlenen “Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işlenmesi halinde" nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.