Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23742 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9965 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : Mala zarar verme suçundan mahkumiyet, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılan ...'ın, sanıkla bitişik olan evinin sınır bahçesine leylandi ağaçları diktirdiği, sanığın bu duruma müdahale ettiği ve kendi sınırına selvi melezi leylandi ağaçlarının dikilmesinin yasal olmadığını söyleyerek engellemeye çalıştığı, ağaçların dikilmesi üzerine sanığın suç tarihinde katılanın bahçesine girip kendi sınırına dikilen bu ağaçların tepe kısımlarını kesmek suretiyle mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediği iddia edilen olayda,1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur.Konuta girmek, failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle,konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma, dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak,konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır.Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu, Mimar bürosu, v.b. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar. sinema, tiyatro, otel, bar, hastane, örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır. Tüm dosya kapsamında bulunan deliller, keşif ve bilirkişi raporları ile beyanlardan, kesilen ağaçların hemen sınırda olduğu ve sanığın katılanın bahçesine girdiğine dair delil bulunmadığı, bu şekilde konut dokunulmazlığını ihlal suçunun işlenmediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise,Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma suça konu şeyin amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun "Mülkiyet hakkının içeriği" başlıklı 683. maddesi: "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırları içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen "komşu hakkı" bölümünde yer alan 740. maddesi ise, başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir.Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dal ve kökler uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir.Sanık ile katılanın bitişik arazilerde komşu oldukları, katılanın bahçesinde dikili bulunan ağaçların ve sanığa ait evinin bahçesine taşan dallarını, evinin pencerelerini gölgeleyerek kapattığı,kendi bahçesindeki yolundan geçişini engellediği için sanığın katılanın oğlunu uyarmasına, bu konuda Orman Bölge Müdürlüğüne 17.05.2011 tarihinde şikayette bulunmasına rağmen,katılanın bir tedbir almaması üzerine katılana ait ağaçların kendi arazisine taşan dallarını budaması karşısında, sanığın zarar verme kastıyla hareket etmediği ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.