Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23739 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9991 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde, Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun camii pencere camını kırmak suretiyle gece vakti camii içine girerek imam odasında bulunan yaklaşık 1000 TL civarında parayı alarak hırsızlık suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Hükmolunan hapis cezası ertelenen ve denetim süresi belirlenen sanık hakkında, TCK'nın 51/7-8 maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin ve denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. Maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının ertelemeye ilişkin bölümlerine "TCK’nın 51/7 maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına ve TCK'nın 51/8 maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde, Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan sübut bulan eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 153. maddesinde belirtilen "ibadethanelerle, bunların eklentilerine, buralardaki eşyalarla, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarların korunmasına yönelik yapıları yıkmak, bozmak ve kırmak" suçunu oluşturduğu gözetilmeden,mala zarar verme suçunun nitelendirilmesinde hataya düşürülerek yazılı şekilde TCK'nın 152/1-a maddesi uyarınca hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.