Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23679 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10711 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, müteahhitlik yaptığı, belediyenin almış olduğu ihale mücibince su deposu yapımı için çalışma yaptığı ve bunun için çukur açtıkları, yapılan çalışma sırasında çukurdan çıkan toprakları yığdıkları ve yığılan topraklardan bir kısmının katılana ait ... parsel numaralı taşınmaza taşarak arazide bulunan ağaçların toprak altında kalarak zarar görmesine neden olduğu somut olayda; harfiyat işlemini sanığın talimatı doğrultusunda tanık operatör ...'in yaptığı, beyanında; sanı??ın verdiği talimat gereği aldığı çukurdan çıkan harfiyatı tekrar kullanılacağından yakın yere koyduğunu, yağmur nedeniye katılanın arazisine kaydığını açıkladığı, sanığın da savunmasında belediye adına işlem yaptıklarını, kasıtlarının olmadığını belirttiği, sanığın kasten hareket ettiğine dair savunmasının aksine mahkumiyetine yeter derecede delil bulunmadığı, dolayısıyla atılı mala zarar verme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı taraflar arasındaki ihtilafın hukuk mahkemelerinde çözülmesi gereken tazminat hukukuna ilişkin bir ihtilaf olduğu gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkummiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.