Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23619 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9815 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık hakkında şikayetçi ...'a yönelik mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317.maddesi gereğince REDDİNE,2-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın başka bir suç nedeniyle kolluk kuvvetleri tarafından yakalanıp karakola götürülmek üzere ekip otosunda bindirildiği sırada ekip otosunun sağ arka çamurluğu üzerinde bulunan anteni sökerek zarar verdiği iddia olunan olayda;Sanığın savunmasının ... Asliye Ceza Mahkemesince istinabe yolu ile saptandığı 29.06.2011 tarihli oturumda, sanığın savunmasını asıl mahkemesinde yapmak istediğini beyan etmesi karşısında CMK'nın 196/2. maddesi hükmü dikkate alınarak sanığın asıl mahkemesince yeniden yöntemince dinlenmeden hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.