Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23524 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10541 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılan ... alım satımı işi ile uğraştığı ve ... ilinde faaliyet gösterdiği, olay tarihinde elma almak amacı ile ... ilçesine geldiği, elma alım satımı yapan şahıslar arasında aracılık yapmakta olan sanık ...'ı bulduğu, ...'ın kendisine temyiz kapsamında bulunmayan sanık ... isimli şahsın buzhanede elması olduğunu ve bu ... satabileceklerini söylediği ve ... ilçesinde bulunan bir buzhaneye götürerek ... ait olduğunu söylediği elmaları katılana gösterdiği, katılan ile elmanın kilosunun 0.45 TL. üzerinden anlaştıkları, yaklaşık 70 ton elma üzerinden pazarlık yaptıkları, sanık ...'ın bu süre zarfında İbrahim ... ile telefon ile görüştüğü ve katılanı da sanık ... ile telefonda konuşturduğu, ... kaparo olarak sanığın kendisine 1.000.00 TL. havale yapmasını istediği, bunun üzerine sanığın 1.000.00 TL’yi ... aracılığı ile havale yaptığı, elmaları yüklemek amacı ile tanık ... kamyonunu kiralayan katılanın yanında sanık ...'da olduğu halde buzhaneye gittikleri, ancak bu sırada ...'ı telefon ile arayarak elmaların yüklenmesini istemediğini söylediği, bu kez ...'ın 1.250.00 TL. yi katılandan istediği ve ... bulup gönlünü edeceğini belirterek katılanın yanından ayrıldığı, bir kaç gün geçmesine rağmen katılanı aramadığı, bilahare katılanın aramaları üzerine daha önceden başka tüccarlar tarafından dolandırıldıkları için bu kez de kendilerinin tüccar dolandırmak istediklerini, bu nedenle parayı vermeyeceklerini beyan ettiği, katılanın yaptığı araştırma üzerine buzhanede sanıklara ait herhangi bir elmanın olmadığının da ortaya çıktığı olayda; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, mahkemenin teşdit uygulamaya yönelik gerekçesinde yasaya aykırılık bulunmadığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.