Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23508 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10765 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Sanığın, aralarında yapmış olduğu istisna akdi nedeniyle edimini yerine getiren ve herhangi borçları bulunmayan katılanların verdiği teminat senedini icra takibine koymak suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın soruşturma aşamasındaki beyanında, suça konu senedin 20.12.1999 tarihli sözleşmede bahsedilen teminat senetlerinden olduğunu, yapmış oldukları istisna akdi karşılığında katılanlara daire vermesi sonucunda yalnızca iki dairenin elektriğinin yapılmasına dair borcunun kalmasına rağmen, 16 dairenin elektrik işini yapıp karşılığını alamadıklarından bahisle dava açarak kendisinden yersiz yere para tahsil etmeleri nedeniyle suça konu senedi doldurarak takibe koyduğunu belirtmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/198 Esas no’lu dosyası getirtilip, denetime elverişli olacak şekilde onaylı bir örneği alınarak, taraflar arasında yapılan istisna akdinin taşınmaz alım ve satımını da kapsayıp kapsamadığı, dolayısıyla katılanların senet miktarınca borçlu olup olmadıkları hususunun açık ve net bir şekilde tespit edilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.