Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23364 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4578 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; şikayetçinin, sürücülüğünü yaptığı tır ile ... istikametine seyir halinde iken ... ilçesi girişindeki petrol istasyonunda yemek için mola verdiği sırada aynı istasyonda araçları ile mola veren sanık ... ve temyiz dışı sanık ...’un, şikayetçinin yanına gelip daha önce hiç tıra binmediklerinden bahsederek şikayetçi ile tanışıp sohbet etmeye başladıkları, temyiz dışı sanık ..., kadar şikayetçinin sürücülüğünü yaptığı araca binmek istediğini söylediği, şikayetçinin kabul etmesi üzerine temyiz dışı ... söz konusu aracın yolcu bölümüne bindiği, sanık ... ise çalışmış oldukları şirkete ait araç ile şikayetçinin aracını takip ettiği, temyiz dışı sanık ... seyir sırasında şikayetçiye ... Ana Bayisi'nin olduğunu, istediği telefonu piyasanın altında temin edebileceğini söylediği, şikayetçinin ise piyasa değeri 1.000-1.500 TL olan Nokia marka bir telefon istediği, temyiz dışı sanık ...., şikayetçinin talep etmiş olduğu telefonu temin edebileceğini söyleyerek şikayetçiden 300 TL kaparo aldığı, daha sonra Eskişehir çıkışında durdukları, şikayetçinin alışveriş yapmak amacıyla markete girmesinden yararlanan sanıkların otomobil ile olay yerinden uzaklaştıkları anlaşılmakla, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 gün", "83 gün" ve "1.660 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve "80 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.