MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Mala zarar verme, hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.Sanığın, temyize gelmeyen diğer sanık ... ile birlikte ...'a ait zeytinlikte bulunan iki adet meşe ağacını motorlu testere ile kesip bir kısmını parçalayarak aracına ve yol kenarına istiflediği somut olayda;1-Sanığa atılı eylemin, bütün bir şekilde 5237 sayılı TCK'nın 141/1.maddesinde yazılı bulunan hırsızlık suçunu oluşturması karşısında aynı zamanda mala zarar verme suçundan da hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,2-Suça konu meşe ağaçlarının kesilerek odun haline getirilmesinden sonra olay yerinde ele geçirilmiş olması karşısında; hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden eylemin tamamlandığına dair bilgiye nasıl ulaşıldığı karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi,3-Suça konu aracın değeri ile çalınmak istenen odunların değeri tespit edelerek aracın değerinin, işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurup doğurmayacağının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra aracın müsaderesine karar verilip verilmeyeceğinin denetime olanak sağlayacak şekilde tartışılması gerekirken, bu hususta hiç bir araştırma yapılmadan aracın müsaderesine karar verilerek TCK'nın 54/3.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 325.maddesi gereğince, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ...'e sirayetine, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.