Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23331 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10227 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın kullanmış olduğu 0534 597 8009 numaralı cep telefonu ile katılan ...'un kullanmış olduğu cep telefonuna '' ... Çekilişinden Para Kazandınız, ...Nolu Telefonu Arayın'' şeklinde mesaj gönderdiği, katılan ... sanığı aradığı, sanığın katılana 35.000 TL kazandığını ödülünü alabilmesi için en yakın ... Bankası ATM'sine gitmesini ve kendisine 1000 TL göndermesini istediği, katılanın ise kartsız işlem ile sanığa 1000 TL gönderdiği, yine sanığın kullanmış olduğu ... numaralı cep telefonu ile katılan Musa Dönmez'in kullanmış olduğu cep telefonuna ''Değerli Abonemiz Turkcell Merkezinin Başlatmış Olduğu Cep Çekiliş Kampanyası Sonucu Hattınız Para ÖdülÜ Kazanmıştır Bilgi İşlem ...i Arayın Turkcell'' şeklinde mesaj gönderdiği, katılan ... sanığı aradığı, sanığın katılana para ödülü kazandığını ödülünü alabilmesi için en yakın ... Bankası ATM'sine gitmesini ve kendisine 2030 TL göndermesini istediği, katılanın ise kartsız işlem ile sanığa 2030 TL gönderdiği böylece sanığın katılanlara karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın kullanmış olduğu araçta yapılan aramada suçta kullanılan sim kartların bulunmuş olması, bankamatikten para çeken kişi ile sanığın görüntülerini karşılaştıran adli tıp kurumu raporu, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; mahkemenin dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Dosya içinde bulunan, ödeme dekontlarına göre sanığın, katılan Ahmet'in zararının tamamını 24.05.2010 tarihinde soruşturma aşamasında gidermiş olması, katılan ... zararının tamamını ise 24.05.2011 tarihinde kovuşturma aşamasında giderdiği; sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,2-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan,sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenliktedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,3-Adli emanetin 2010/40 sırasında kayıtlı bulunan suç eşyaları hakkında müsadere kararı verilirken uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK'nın 54/1 maddesinin gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.