Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23299 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5291 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık ...'nın, “Sahibinden.Com” isimli internet sitesine ... marka ve model bir motosiklet hakkında satılık ilanı verdiği; bu ilanı gören katılan ...'ın sanığı aradığı, motosikletin satışı konusunda sanık ile pazarlık yaptığı; sanığın gerçekte sahip olmamasına rağmen ilanını verdiği motosikleti 22.000 TL bedelle katılana satmış gibi davrandığı; katılandan 2.000 TL kaparo talep ettiği; bunun üzerine katılanın sanık tarafından elde edilmiş ...'a ait hesaba önce Kaparo bedeli olarak 2.000 TL daha sonra da trafik cezası olarak 1.000 TL yatırdığı; buna rağmen motorsikleti teslim alamadığı iddia edilen olayda;Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde belirtilen bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.