MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, tehditHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu B-4 koğuşunda tutuklu olarak bulunan suça sürüklenen çocuğun infaz koruma memurlarından sigara istediği, talebinin reddedilmesi üzerine öfkelenerek koğuşta bulunan tutuklu ve hükümlüleri koğuş bahçesine çıkardıktan sonra takılı vaziyette olmayan on bir adet pencere camı ile çay bardaklarını kırıp, infaz koruma memurlarına hitaben “bana sigara bulun, yoksa koğuşu ateşe veririm” demek suretiyle kamu malına zarar verme ve tehdit suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuğun ikrarı, tanık ve katılan beyanları, olay ve hasar tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, mahkumiyet kararına ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ilgili kısmına ''para cezasının birer ay arayla yirmi eşit taksitle ödenmesine'' ifadesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;a) Suça sürüklenen çocuk tarafından söylendiği iddia olunan “bana sigara bulun, yoksa koğuşu ateşe veririm” şeklindeki sözlerin malvarlığına yönelik tehdit içerikli söz olması karşısında, suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 106/1-son cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,b) 5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek meblâğ yargılama giderlerinden olmayıp, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocukların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından para ödemeksizin yararlanabilmeleri hakları bulunduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi gereğince atanan müdafiye bu kapsamda ödenen ücretin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesi,c) Kabule göre de, 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre, kararda, para cezasının on eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.