MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, 6136 sayılı Kanun'a muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanıkların alkollü bir şekilde tabanca ile ateş ettiklerinin ihbarı üzerine şikayetçi polis memurlarınca adli işlem için karakola götürüldükleri esnada sanık ... üerinde 6136 sayılı Kanun kapsamında silah sayılan tabanca bulunduğu, ayrıca her iki sanığın nezarethaneye alındıklarında nezarethanedeki demir parmaklıklara ve duvarlara tekmelerle vurarak alçıların ve sıvaların dökülmesine sebebiyet verdikleri ve nezarethanede bulunan yatağın üzerindeki battaniye ve yatağı yırttıkları somut olayda;1- Her iki sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan; sanık ... Hakkında ayrıca 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında ayrıca genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 tarih ve 50/105 sayılı, 01.06.1999 tarih ve 137/146 sayılı, 10.10.2000 tarih ve 175/193 sayılı, 23.10.2001 ve tarih ve 226/227 sayılı 30.05.2006 tarih 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesi o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 05.10.2009 gün ve 2009/579 esas sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında "görevi yaptırmamak için direnme", "6136 sayılı Kanun'a muhalefet" ve "kamu malına zarar veme" suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, bu suçun genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçuna dönüşemeyeceği, iddianamenin dışına çıkılmasının mümkün olmadığı, iddianamede tavsifi yapılan suçlarla bağlı kalınarak yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği, sevk ve tavsife göre, "genel güvenliği kasten tehlikeye sokma” suçundan açılmış dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan bu suçtan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.