Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23163 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10351 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda; sanığın, şikayetçinin çalıştığı ... Mahallesi ... adresinde faaliyet gösteren düğün salonuna geldiği, şikayetçiye PS 800 Model ... marka mixer (ses cihazı) nın arızalı olduğunu, kendisini düğün salonunun patronu olan ... gönderdiğini, cihaz tamir edip tekrar geri getireceğini belirterek mixeri alıp başka bir yerde satarak parasını harcadığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi, 2-Sanık müdafiinin 03.03.2011 tarihli oturumda lehe maddelerin uygulanmasını talep etmesi karşısında, dolandırıcılık suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50. maddesinde belirlenen adli para cezasına ya da diğer seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.