Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2312 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13785 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Hırsızlık suçu, bir başkasının taşınır malının, rızası olmaksızın alınması ile oluşur. Rızanın geçerli olabilmesi için bulunması gereken koşulların varlığı hâlinde zilyedin rızası bir hukuka uygunluk nedeni teşkil edecek ve suç oluşmayacaktır. Failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen temini şart değildir. Bu yarar, maddi veya manevi olabilir. Almak fiilinden maksat, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hâle gelmesidir. Bu tasarruf olanağı ortadan kaldırılınca suç da tamamlanır.Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun, okul binasının zemin katında bulunan kamu malı niteliğindeki kantinin pencere demirini ele geçirilemeyen demir parçası ile açarak zarar verdiği, kantindeki kasayı zorlayarak açtığı ve içerisindeki 720,00 TL parayı aldığı, daha sonra 20 adet albeni çikolata ile 2 adet pepsi şişesini alarak kantinden ayrıldığı, olay yerinden elde edilen parmak izi ile arşiv kayıtlarının yapılan karşılaştırılması sonucunda suça sürüklenen çocuğun kimliği tespit edilerek yakalandığı anlaşıldığından, eylemlerinin mala zarar verme ve hırsızlık suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.1-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.