Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23086 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10303 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel işaretleri ve kıyafetleri usulsüz kullanmaHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Olay günü sanığın kendisini zabıta görevlisi olarak tanıtıp katılana ...'in nerde olduğunu sorduğu, katılanın ... isimli nakliyeciyi aradığı, ancak ...’in kimseyle taşıma konusunda sözleşmediğini söylemesi üzerine, katılanın sanığa hangi ...'i aradığını sorduğunda sanığın “neyse boşver” diyerek katılana “...'de çekyat var onu alıp gelelim” dediği, katılanın kabul etmesi üzerine birlikte kamyonete bindikleri, Devlet Hastanesi önüne geldiklerinde sanığın, kayınbiraderi olduğunu, bakıp geleceğini söyleyip katılanın beklemesini istediği, 2-3 dakika sonra sanığın geri gelerek yabancı paraları çıkartıp acele para gerektiğini, dolar bozup bozamayacağını sorduğu, katılandan doları bozmasını ya da para varsa ...’de iade etmek üzere vermesini istediği, katılanın sanığa 500 TL verdiği, sanığın parayı alıp hastaneye girdiği ancak bir daha gelmediği olayda;1- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2- Sanık hakkında özel işaret ve kıyafetlerin usulsüz kullanılması suçundan verilen hükme yönelik incelemede;Katılanın beyanında sanığın zabıta kıyafetiyle geldiğini, şapkasını araçta bıraktığını beyan etmesi, adli emanetin 2011/94 sırasına kayıtlı zabıta şapkasını polislere teslim etmesi, hastanenin güvenlik kamera kayıtlarında sanığın hastane içinde zabıta kıyafetiyle dolaştığının belirlenmesi karşısında, sanığın TCK’nın 264. maddesinde düzenlenen özel işaret ve kıyafetlerin usulsüz kullanılması suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.