MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Sanığın katılana ait mühendislik firmasının yetkili vekili sıfatıyla kamu inşaat ihalelerine girdiği, kazanılan ihaleleri yine katılan şirket adına tamamladığı, bir kısmının ise sanığın eylemleri yüzünden yarım bırakıldığı, sanığın banka havalesi ile gönderilen paraları katılan şirket adına ödenmesi gereken yerlere ödemediği, bazı giderleri de yüksek göstererek katılan şirket hesabından fazla para çıkışı sağlayarak uhdesine geçirdiği iddia olunan olayda;Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılan ... Şirketi'ne ait olan ve suçun işlendiği iddia edilen 24/06/2006 ile 04/05/2009 tarihleri arasında sanığa katılan şirket tarafından yapılan ödemelere ilişkin ticari defterler, banka kayıtları, makbuzlar, hesap ekstreleri ve sanığa yapılan bu ödemeleri ispatlayacak bilgisayar, muhasebe ve ilgili diğer kayıtların tamamı ile şirkete sunulan makbuz asıllarının getirtilerek dosyaya konulması, yine makbuzlarda adları geçen ve sanık tarafından makbuzlara istinaden ödeme yapıldığı belirtilen kişilerin bilgi sahibi sıfatıyla dinlenerek, sanık tarafından kendilerine ödeme yapılıp yapılmadığı, söz konusu makbuzun kendileriyle ilgili olup olmadığının sorulması, varsa katılan şirketle aralarındaki ticari ilişkiyi doğrulayan irsaliye, fatura veya diğer ticari belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, ayrıca katılan şirketle, makbuzda adları geçen kişi ve şirketler arasındaki ticari ilişkiye dair belgelerin katılan şirketten istenmesi, ödemelerin kime yapıldığına dair varsa banka kayıtlarının araştırılması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak, makbuzlar ile kayıtların çapraz olarak karşılaştırılması, sanığa şirket tarafından ne kadar ödeme yapıldığı, bu ödemelerin sanık tarafından kime, hangi ilişkiye istinaden ve hangi tarihte yapıldığı, makbuzlarda adı geçenlerle katılan şirket arasında ne şekilde bir ilişki olduğu, yapılan ödemelerin gerçek olup olmadığı, katılan şirketin ne kadar zararı bulunduğunun kesin olarak belirlenmesi amacıyla denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.