MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...SUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;5395 sayılı Yasa'nın 3/a-2 maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk için suça sürüklenen çocuk ifadesinin kullanılması gerekirken sanık ifadesinin kullanılması mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuğun, daha önceden tanıdığı ... isimli şahsın katılanlarla kavga ettiğini görmesi üzerine, ayırmak amacıyla olay yerine gittiği ve katılanlara ait minibüse taş atarak ön camı kırdığı, bu suretle suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1- Suça sürüklenen çocuğun ifadesinde, kavgayı ayırmak istediği esnada sırtından bıçakla yaralandığını, minibüse taş atarak zarar vermediğini, olay esnasında yaralanması nedeniyle acı ile yerde yattığını beyan etmesi ve doktor raporunda 5 cm uzunluğunda kesici delici alet yarası bulunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, katılanların ayrıntılı ifadeleri alınarak, suça sürüklenen çocuğun olay yerinde minibüse taş atmak suretiyle zarar verip vermediğinin sorulması, olay yerinde bulunan ... isimli şahsın tanık sıfatıyla ifadesinin alınması ile sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmayla suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesine göre; daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının zorunlu olarak aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği hükmü ve suça sürüklenen çocuğun sabıkasızlık durumu da gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nın 50. maddesinin suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.