Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22766 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9937 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; katılan .. Kiralama Aş. tarafından ... ve İletişim Hizm. Ltd. Şti. yetkilisi sanığa 32226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 9. maddesi gereğince ...Noterliğinde 02.04.2008 tarihinde yapılan sözleşme ile proforma faturada yazılı ekipmanlar kiralanmak suretiyle teslim edildiği, sanığın kira bedellerini ödemediği gibi noter vasıtası ile gönderilen ihbarnameye rağmen kiralanan malları da iade etmediği, bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık için, aynı kanunun 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması ve hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.100 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.