Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22737 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10019 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca katılan şirketten birer adet 300-20 ve 400-20 hidrolik pres kiraladıktan sonra sözleşme gereği borcunu süresinde ödemediğinden şirket tarafından sözleşmenin fesih edilerek sanığa kira konusu makineleri katılan firmaya iade etmesi için noter vasıtasıyla ihtarname gönderildiği, tanınan sürede sanık tarafından eşyaların teslim edilmediği, katılan şirketin bunun üzerine... Ticaret Mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı aldırdığı ve sanığın buna rağmen eşyaların tesliminden kaçındığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak;5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi ve hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, ayrıca sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''30 gün'', ''25 gün'' ve ''500 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ''5 gün'', '' 4 gün '', '' 80 TL'' adli para cezası ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından “TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması ve hükmün ilgili kısmına "TCK'nın 52/2 maddesi uyarınca" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.