Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2269 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26137 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ...'ın, şikayetçinin yöneticiliğini yaptığı...özel öğrenci yurduna giderek adak kurban kestirmek istediğini ve yarısını yurda bağışlayacağını söylediği, güven telkin etmek için de üzerinde... İnş. Ltd. Şti. yazılı kartviziti şikayetçiye verdiği, şikayetçi ile konuşup anlaştıktan sonra kurbanın parasını daha sonra vereceğini söyleyerek yurttan ayrıldığı, bunun üzerine şikayetçinin 4.000 TL'ye satın almış olduğu hayvanı kestirerek, kesilen hayvanın yarısını sanığa teslim ettiği, sanığın aracına yüklediği hayvanın bedelini ödemeden yurttan ayrıldığı ve kendisine teslim edilen hayvanı 1.200 TL karşılığında sattığı anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın verilen cezanın çok ve yersiz olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.