Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22583 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17493 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Yakarak mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanık ...'nin nişanlısından ayrılmasına sebep oldukları düşüncesiyle husumet beslediği katılanlar ... ve ...'e ait evlerinin önünde bulunan iki ayrı motosikleti suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte benzin döküp yaktıkları, alevlerin motosikletlerin hemen yanında bulunan katılan ...'e ait araca da sıçrayarak zarar verdiği, bu şekilde sanık ve suça sürüklenen çocuğun iştirak halinde üç kez yakarak mala zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda sanık, tanık ve katılan beyanları, görgü tespit ve olay yeri inceleme tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin yakarak mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle, 5237 sayılı TCK'nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre, mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde arttırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan, “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” cümlesindeki “iki katına” ibaresinin çıkarılarak yerine “bir katına” ibaresinin eklenmiş olması karşısında ve mahkumiyet kararındaki arttırım oranı da dikkate alınarak, söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Sanığın katılanlar ... ve ...'e karşı husumeti nedeniyle bu şahıslara ait motorları yaktığı sırada, yakınında bulunan katılan ...'e ait aracın da zarar gördüğünün anlaşılması karşısında, sanığın ...'in aracına karşı zarar göreceğini bildiği halde neticeyi de kabullenerek eylemine devam ettiği ve sonucunda aracın zarar gördüğünün anlaşılması nedeniyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 21/2. maddesi uyarınca olası kast hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden doğrudan kastla mala zarar zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilerek fazla ceza tayini,3-Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, 4-5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesine göre; daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının zorunlu olarak aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği hükmü ve suça sürüklenen çocuğun sabıkasızlık durumu da gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nın 50. maddesinin suça sürüklenen çocuk hakkında takdiren uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,5-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuk için hükmedilen hapis cezası nedeniyle hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.